Endometriozisli kadınlarda ağrılı adet görme (dismenore) ve kronik pelvik (karın alt bölgesinde) ağrı, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi üzerinde en yüksek etkiye sahiptir.
Anahtar Noktalar
Vurgu
Bu çalışma, farklı ağrı semptomları ile kadınların sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi (HRQoL) arasındaki korelasyonu değerlendiren ilk çalışmadır.
Önemi
Pelvik ağrının kadının ruh sağlığı üzerindeki gerçek etkisine ışık tutmak ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesine (HRQoL) karar vermeye yardımcı olacak ve tedavi yöntemlerini geliştirecektir.
Ne yapıldı
Çalışmaya, preoperatif olarak derin infiltratif endometriozisi (DIE) olan 77 Brezilyalı kadın katılmıştır.
Ağrılı adet görme (dismenore), derin disparoni (cinsel ilişki sırasında ağrı), kronik pelvik ağrı ve adet veya adet olmayan dönemde ağrılı dışkılama (diskezya) derecesi ölçülmüştür; “0” puanı hiç ağrı olmamasını, “10” ise şimdiye kadar hissedilen en kötü ağrıyı temsil etmektedir.
Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi (HRQoL) ile ilgili olarak, HRQoL anketinin tam olarak onaylanmış iki adet, Brezilya versiyonu uygulanmıştır (SF36-daha genel ve EHP30, endometriozis ile ilgili şikayetler üzerine odaklanmıştır).
Sonuçları analiz etmek için istatistiksel analiz yapılmıştır.
Anahtar sonuçlar
Dismenore en bağımsız semptom olarak tespit edilmiştir.
Kronik pelvik ağrı ve ağrılı cinsel ilişki (disparoni) yoğunluğu birbirine en çok benzerlikte saptanmıştır.
Dismore ve kronik pelvik ağrı, her iki anketle ilişkili ana semptomlar olarak saptanmıştır ve bu nedenle HRQoL’yi etkileyen en önemli ağrı semptomları olarak tanımlanmıştır.
Sınırlamalar
Puanların kişisel değerlendirmesine bağlı olan veri toplama yöntemi
Belirli ırksal kökenler (%75 beyaz), sigara alışkanlığı prevalansı (<%16), eğitim düzeyi (%75 üniversite mezunu) ve hastalık hakkında bilgi düzeyine (multidisipliner cerrahi ekibi olan özelleşmiş bir sağlık kuruluşuna erişim) bağlı örneklemin özelliklerinden dolayı bazı seçim yanlılığı (bias) olasılığı.
Özet
Çalışmalar, endometrioziste ağrının sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinde azalma (HRQoL) ile ilişkili olduğunu göstermesine rağmen, hangi ağrı semptomunun böyle bir azalmaya neden olduğu ile ilgili detaylar araştırılmamıştır. Bu çalışmada ise ilk kez, Brezilya’dan Rio de Janeiro’lu araştırmacılar, “Obstetrics & Gynecology Science” adlı dergide yeni yayınlanan makalelerinde, farklı ağrı semptomları ile kadınların sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi alanlarının (HRQoL) arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır.
Sonuçlar, ağrılı adet görme (dismenore) ve kronik pelvik ağrının, HRQoL’yi analiz eden her iki anketin tüm alanlarıyla ilişkili ana semptomlar olduğunu ve bu nedenle kadınların HRQoL’sini etkileyen en önemli ağrı semptomları olarak tanımlandığını göstermiştir. Endometriozis ile ilişkili farklı ağrı semptomları karşılaştırıldığında, dismenore en düşük seviyede benzerliğe sahiptir ve bu nedenle en bağımsız semptom olarak tespit edilmiştir. Öte yandan, kronik pelvik ağrı ve disparoni yoğunluğu en fazla olanlardır.
Önceki çalışmalar ağrılı cinsel ilişki (disparoni) negatif cinsel fonksiyonun, negatif bir belirleyicisi olduğunu bildirmesine rağmen, bu çalışma disparoninin endometriozisli kadınlarda cinsel fonksiyonun pek çok belirleyicisinden sadece biri olduğunu belirtmiş ve daha az önemli bir semptom olduğunu göstermiştir.
Yazarlar, bu çalışmanın hekimlere “endometriozis ile ilişkili ana semptomlar arasındaki olası etkileşimleri ve HRQoL üzerindeki etkilerindeki farklılıkları” tartışmaya yardımcı olabileceğini ve bu nedenle tedaviye karar vermede rehberlik edebileceğini bildirmektedir. Ayrıca araştırmacılar, endometriozis ilişkili ağrı tedavisinin yetersiz olabileceğini ve depresif semptomların endometriozisli hastalarda yaşam kalitesi üzerinde bağımsız ve anlamlı negatif belirleyiciler olduğundan psikolojik müdahalenin de gerekli olabileceğini vurgulamışlardır. Bunlara ek olarak cinsel fonksiyonları iyileştirmek, sadece cinsel ilişki sırasında ağrıyı azaltmak değil, endometriozis tedavisinin önemli bir klinik hedefi olarak düşünülmelidir ve bu alanda daha fazla araştırmanın yapılması önerilmektedir.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Ezgi DARICI