Endometriozisin en sık görüldüğü yer yumurtalıklardır.
Yumurtalıklar endometriozisin en sık görüldüğü yer olmakla birlikte sol taraf, overyan (yüzeyel implantlar) ve fallop tüpü dışında daha baskındır.
Amaç:
Overyan ve derin infiltratif endometriozis vakalarında endometriozis lezyonlarının anatomik dağılımını yeniden değerlendirmektir.
Ne yapıldı?
Bu prospektif gözlemsel çalışmada, laparoskopik (kapalı operasyon) olarak endometriozis tanısı alan 1101 kadın incelenmiştir. Tüm olgularda üstü kapalı endometriozis lezyonları araştırıldı ve biopsi yapıldı.
Endometriozis lezyonlarının anatomik pozisyonunun yanı sıra çeşitli çalışma periodları süresince derin infiltratif endometriozis oranı, endometriozisin lateralitesi, pelvik adezyonların (yapışıklıkların) anatomik dağılımı ve geçmişe göre prevalansı incelenmiştir.
Sonuçlar:
Overler endometriozisin en sık yerleştiği alandı (737 hastada %66.94). 485’inde hem overyan endometrioma hem de yüzeyel implantlar gözlenmiştir, 227’si sadece overyan endometriozis ile prezente olurken, yüzeyel implantlar sadece 25 hastada gözlemlenmiştir. Diğer sık görülen yerler uterosakral ligamentler, overyan fossa, Douglas çıkmazı ve mesaneyken (idrar kesesi) en nadir görüldüğü yer de submezokolik kompartmandı (14 hasta).
Derin infiltratif endometriozis (üreterin dahil olduğu durumlar hariç uterosakral lezyonları çıkardığımızda ) hastaların %14.4’ünde (n=159) saptandı; bunların % %93.1’inde ilişkili ağrı varken, %89.7’sinde kısırlık mevcuttu, %77.4’ünde ilişkili adezyonlar (n=123), %69.9’unda ilişikili overyan endometrioma (n=86) saptandı.
Laparoskopik tanı ve histopatolojik doğrulamaya dayalı DIE oranı, 1995 ve 2001 yıllarında belirgin bir değişim ile artmıştır.
Derin infiltratif endometriozis ile ilişkili yerler rektovajinal septum (n = 143), sigmoid (n = 11), mesane (n = 9) ve üreter (n = 6) idi.
Sol taraf, yüzeyel implantlar ve fallop tüpü dışındaki tüm yerler için baskındı. Sol baskınlık, sigmoid kolondan, menstruel akıntının sol fallop tüpünden difüzyonu için bir engel olarak görev yapması ve dolayısıyla bir implantasyonu teşvik etmesinden kaynaklanabilir. Bununla birlikte, derin infiltratif lezyonların dağılımı muhtemelen kolonun veya müllerian kanal artıklarının metaplazisinden kaynaklanmaktadır. Pelvik adezyonlu 600 hastada endometriozis hastalığı öyküsü, geçirilmiş enfeksiyon ve geçirilmiş pelvik cerrahi öyküsünden veya geçmiş öyküsü olmayanlarda çok daha sıktı. Adezyonların en sık anatomik lokalizasyonu adnekslerdi (%47.4),bunu sigmoid, Douglas çıkmazı ve uterus takip etti.
Sınırlamalar:
Bu çalışma, çalışmaya dahil edilme faktörleriyle ilişkili olarak ve lezyon bölge kodlamaları için seçilen bazı keyfi kriterler sebebiyle taraflıdır.
ÖZET
Audebert ve arkadaşlarının “European Journal of Obstetrics ve Gynecology” isimli dergide yayınlanmış olan çalışmasında endometriozis anatomik dağılımı, çeşitli çalışma dönemlerinde derin infiltratif endometriozis oranı, endometriozisin lateralitesi, pelvik yapışıklıkların anatomik dağılımı ve geçmişe göre prevalansı incelenmiştir.
Laparoskopi prosedürü ile endometriozis tanısı alan 1101 hasta çalışmaya alındı. 1101 hastanın yaş ortalaması 33.06 idi (15-63 yıl). Ağrı, infertilite veya her ikisi de laparoskopi yapılmasına yol açan en sık şikayetlerdi. 1101 hasta için toplam 3416 bölgeye özgü lezyon (adezyonlar hariç) kaydedildi (hasta başına ortalama lezyon sayısı 3-10).
Endometriozisin en sık bulunduğu yer overdi, bunu uterosakral ligament, fossa ovarica, Douglas çıkmazı, mesane takip etti. Derin infiltratif endometriozis (tüm bölgelerde) sırasıyla; uterus, sigmoid, fallop tüpleri ve round ligament idi. Endometriozisin en sık bulunduğu bölge literatürle örtüşürken ikinci en sık bölge örtüşmemekteydi (literatürde posterior broad ligament belirtilmiştir).
1995 ve 2001 yıllarında oranları progresif olarak belirgin bir artış gösteren derin infiltratif endometriozis, hastaların %14.4 ünde tespit edilmiştir. Derin infiltratif endometriozis insidansının yıllar içinde giderek artmakta mı olduğu ya da bu artışının üreme uzmanlarının geçmiş yıllara bakarak daha iyi eğitilmesi ve teknolojideki gelişmeler sayesinde tanı almasının daha kolay olmasından mı kaynaklandığı kesin değildir.
Lateralite değerlendirilmesinde alanların çoğu için sol taraf baskınlık gösterdi: Overyan endometrioma (%56.3), fossa ovarica (%67.5), uterosakral ligament (%60.7) ve mesane (%57.8). Bununla birlikte difragmatik endometriozis istisnai olup Vercelli ve arkadaşlarının çalışmasında sağ tarafın baskınlık gösterdiği belirtilmiştir.
Derin infiltratif endometriozisteki artışın doğru olup olmadığının ve laparoskopik cerrahi sonrası fertilite durumuna ilişkin son neticenin incelenmesi için daha ileri prospektif gözlem çalışmalarına ihtiyaç vardır.