Anahtar Noktalar :
İleri endometriozisli 30’lu yaş infertil hastalarda yardımcı üreme teknolojisi tedavisi tercih edilmelidir.
Tüm infertil hastalar, bireysel risk faktörlerine göre sınıflandırılmalı ve ileri endometriozisli kadınlar dahil, yardımcı üreme teknolojisi (ART) açısından optimal tedaviye yönlendirilmelidir.
Çalışmanın Önemi:
İleri yaş endometriozisi olan infertil hastaların doğru değerlendirilmesi ve yönetimi, 30 yaş kadar genç olsalar bile, istenen kümülatif canlı doğum oranı için gereklidir.
Ne Yapıldı?:
Bu retrospektif çalışma, ileri endometriozisli infertil hastalarda yardımcı üreme teknolojisinin (ART) ve ART olmayan tedavinin etkinliğini karşılaştırmaktadır. 2000 – 2015 yılları arasında infertilite tedavileri, yardımlı veya yardımsız yöntemler ile yönetilen 1864 kadının tıbbi kayıtları gözden geçirildi. Veriler, endometriozis ile ilişkili semptomları ve semptomları içeren veritabanı kayıtlarından toplandı.
Tüm hastalar tedavi tipine göre iki gruba ayrıldı: non-ART (kontrollü ovaryan stimülasyon ve intrauterin stimülasyon dahil) ve IVF ve ICSI içeren ART; ve ileri endometriozis olarak sadece evre III ve IV skoru kabul edildi ve değerlendirildi.
Anahtar Sonuçlar: ART olmayan tedavilerle tedavi edilen 1358 hastanın% 21.9’u ve ART tedavileri ile tedavi edilen 894 hastanın% 49.4’ü doğum yaptı.
ART olmayan hastalarda tedavi edilen hastaların başarısı 12 ayda artmış, ART ile tedavi edilen hastalar ise 6 ay içinde gebe kalmıştır.
Hasta yaşı, geçmiş tedavi öyküsü, fibroid ve ileri endometriozis, ART olmayan grupta infertilite tedavisinin sonuçlarını belirleyen önemli risk faktörleri olup ; yaş, uzun infertilite süresi ve azalan yumurtalık rezervi, ART grubunda kötü sonuçlarla ilişkili bulundu.Leiomyom ve ileri endometriozisin varlığının ART tedavisinin başarısını değiştirmemesi önemli bir bulguydu.
Çalışmanın Sınırlılıkları:
Bu çalışmanın sınırlılıkları retrospektif olması, tedavi sayısının azlığı ve infertilite tedavi tiplerinin analiz edilememesi idi.
ÖZET:
Gelişmiş ülkelerdeki yaşam tarzı değişikliklerinden dolayı evlilik ve çocuk doğurma yaşları gecikmektedir. Sonuç olarak; ileri yaş, ART ve ART dışı modalitelerden oluşan infertilite tedavilerinde önemli bir sorun haline gelmektedir. ART olmayan tedaviler arasında zamanlı cinsel ilişki ve/veya intrauterin inseminasyon (aşılama) ile birlikte hafif overyan stimülasyon bulunurken, ART tedavileri in vitro fertilizasyon (IVF) ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonundan (ICSI) oluşur. Tokyo’dan bir grup bilim adamı olan Isono ve arkadaşları, “Journal of Obstetrics and Gynecology” isimli dergide “Yardımcı olmayan üreme teknolojisi tedavisinin, 30’lu yaşlarında ileri endometriozisi olan infertil hastalarda sınırlı olabileceğini” belirten retrospektif bir çalışma yayınladı. Bu yazarlar, infertilite tedavilerinin sonuçlarını belirleyen önemli risk faktörlerini değerlendirmeyi amaçlamışlardır. Dahil edilen tüm hastalar tedavi tipine göre iki gruba ayrıldı. Hasta yaşı, geçmiş tedavi öyküsü, uterin fibroid ve ileri endometriozis, ART olmayan grupta infertilite tedavisinin sonuçlarını belirleyen önemli risk faktörleri olarak kabul edildi. Öte yandan, yaş, uzun infertilite süresi ve azalan yumurtalık rezervleri, ART grubunda kötü sonuçlarla ilişkili bulunmuştur. Yazarlar özellikle ileri endometriozis varlığı ile kümülatif canlı doğum oranı arasındaki ilişkiyi incelediler ve ileri yaşın ART grubunda infertilite tedavisi başarısı için önemli bir belirleyici olduğunu vurguladılar, ancak leiomyom varlığı ve ileri endometriozis ART tedavisinin başarısını değiştirmedi. “Sonuçlarımız, infertilite hastalarına canlı doğum yapma olasılıkları ile ilgili doğru bilgi verebilir ve çeşitli risk faktörlerine göre sınıflandırmaları ile optimal tedaviyi seçmelerine yardımcı olabilir” diye eklediler.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Seher SARI