Endometriozis tedavisi için potansiyel bitkisel ilaçlar: Klinik çalışmalarda yeni ufuklar
ÖZET
Endometriozisin tedavisi için kullanılan farmasötik ajanların yan etkileri vardır ve tamamen etkili değildir. Bununla ilgili olarak, Bina ve Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi’nden ortaklar, bitkisel ilaçlarla ilgili literatürü kapsamlı bir şekilde gözden geçirmiştir.
Endometriozis tedavisi için kullanılan bitkisel tıbbi ürünler ve bunların olası etki mekanizmaları, PubMed, Scopus, Cochrane kütüphanesi ve Google Scholar da dahil olmak üzere farklı elektronik veritabanları tarandıktan sonra özetlenmiştir. 1980’den 2018’e kadar toplanan verilerde, endometrioziste bitkisel ilaçların etkisini araştıran çalışmaların in vitro ve hayvansal olduğu ve sadece üç klinik çalışma bulunduğu görülmüştür; bir tanesi Pinus pinaster kabuğu ekstresi (Pycnogenol) ve ikisi de Çin bitkisel formülleri üzerinedir.
Bitkiden elde edilen tıbbi bileşikler uzun zamandır kullanılmaktadır. Endometriozis tedavisi için bitkisel ilaçların farmakolojik hedefleri; hücre proliferasyonu ve apoptoz, inflamasyon, oksidatif stres, invazyon ve bağlanma üzerinedir.
Çeşitli moleküler etki mekanizmalarla, anti-enflamatuar etki de dahil bitkisel ilaçların ve fitokimyasalların yararlı etkileri oluşmaktadır (interlökin-1, interlökin-6, interlökin-8 gibi proinflamatuar sitokinlerin azaltılması, büyüme faktörü-beta, tümör nekroz faktörü-alfa, nükleer faktör-kappa B, büyüme faktörleri, monosit kemoatraktan protein-1), antioksidan (hidrojen peroksitin indirgenmesi, malondialdehit, reaktif oksijen türleri ve süperoksit dismutazın yeniden düzenlenmesi yoluyla), antiproliferatif ve apoptotik (Bcl-2-ilişkili X proteininin arttırılması ile) / B-hücreli lenfoma-2 ve kaspaz3, 8 ve 9 aktivitesi), anti-anjiyojenik (vasküler endotel büyüme faktörü reseptörlerinin / vasküler endotel büyüme faktörü down regülasyonu ile), hücre içi yapışma molekülü-1, (vasküler hücre ekspresyonunun azalmasıyla), anti-invaziv yapışma molekülü-1 ve matris.
Endometriozis için bitkisel ilaçların etkinliği üzerine yapılan çalışmaların çoğu hücresel ve deneysel seviyelerdedir ve daha kesin sonuçlar için iyi tasarlanmış klinik çalışmalar şiddetle tavsiye olunur.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Tuğba Buket ÇALIŞKAN