Endometriozis; infertilite ile arasında moleküler, genetik, mekanik ve çevresel çok faktörlü sebeplerin dahil olduğu, iyi yapılandırılmış bir ilişki bulunan kronik bir hastalıktır.
Anahtar Noktalar
Vurgu
Önemi
Ne Yapıldı?
Anahtar sonuçlar
Özet
Endometriozis, üreme çağındaki kadınlarda en sık rastlanan östrojen bağımlı jinekolojik bir hastalıktır. En sık karşılaşılan şikayetler dismenore (adet sancısı), disparoni (cinsel ilişkide ağrı), kronik pelvik (kasık) ağrı ve infertilitedir (kısırlık).
Geniş araştırmalara rağmen, endometriozis ve infertilite ilişkisinin altında yatan etyopatojenik mekanizma tam olarak açıklanamamıştır. İnsan deneyleri etik nedenlerden dolayı sınırlı olsa da hayvan deneyleri endometriozis ile infertilite arasında nedensel bir ilişki olduğunu göstermiştir.
Endometriozis ve infertilite arasındaki bu ilişki mekanik, moleküler, genetik ve çevresel yönler dahil olmak üzere çok faktörlü görünmektedir. Pelvik kavite faktörleri, over (yumurtalık) faktörleri, uterin (rahim)/ endometrial (rahim duvarı) faktörler ve genetik faktörler, endometriozis ile ilişkili infertilitenin gelişmesi için olası biyolojik açıklamalardır.
Belçika ve Almanya’dan bir grup bilim insanı olan Tomasetti ve arkadaşları, “Best Practice & Research Clinical Obstetrics and Gynaecology” başlıklı dergide “Endometriozis ve İnfertilite: Nedensel bağlantı ve yönetim stratejileriyle ilgili görüşler” başlıklı bir derleme yayınladı.
Yazarlar endometriozis ile ilişkili infertilite nedenlerini gözden geçirmeyi amaçlamıştır. Ayrıca, endometriozis ile ilgili infertilitenin yönetimi için tavsiyeler içeren European Society of Human Reproduction and Embryology (ESHRE) kılavuzu gibi rehberleri de özetlediler. Endometriozisin klinik yönetimi birkaç farklı yöntem içerir: Aktif izlem, tıbbi tedavi, cerrahi tedavi ve IUI ve YÜT dahil olmak üzere MAR.
Bununla birlikte, tıbbi tedavi stratejilerinin endometriozis ile ilişkili infertilitenin iyileşmesinde fayda sağlamadığı bilinmelidir. Çünkü mevcut tüm yöntemler yumurtalık fonksiyonunu baskılamaktadır. Bu nedenle gebe kalmak isteyen kadınlara önerilmemelidir.
Tüm görünür endometriotik lezyonların cerrahi olarak çıkarılması, özellikle daha kapsamlı endometriozis formları olan kadınlarda etkilidir. Postoperatif üreme sonuçlarını öngörmede rASRM skorlama sistemi yerine EFI skorlama sistemi tercih edilen yöntem olmalıdır.
EFI birkaç bölüm içerir: hasta özellikleri (yaş, infertilite süresi, gebelik öyküsü, rASRM evrelemesinin bölümleri, adneksiyal fonksiyon cerrahisi sonunda cerrah tarafından kalitatif görsel değerlendirmesi, EFI’nin öngörü kabliyetine en fazla katkı sunan budur). Endometriozis ilişkili infertilitesi olan kadınlarda üreme sonuçlarını geliştirmenin diğer bir alternatifi IUI, IVF veya ICSI gibi ART yöntemlerini içeren MAR teknikleridir. Endometriozis ile ilişkili infertilitenin tedavisinde en iyi yöntem hasta merkezli olmalıdır.
Araştırmacılar “Endometriozis lezyonlarının cerrahi tedavisinin yanında, aktif izlem, IUI, IVF, ART gibi MAR tedavileri, endometriozis ile ilişkili infertilite tedavisinin temel taşlarıdır. Ancak, hangi hastanın hangi tip bir yaklaşımdan fayda sağlayacağı her zaman net değildir” dedi.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Stj. Dr. Ali İhsan NERGİZ