Endometriozisin geç tanı almasından kaçınılabilir mi?
ÖZET
Hollandalı jinekolog Dr. Moniek van der Zanden geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği’nin (European Society of Human Reproduction and Embryology- ESHRE) kılavuzlarının endometriozis üzerindeki etkisine ilişkin ulusal çapta bir araştırma yaptı ve endometriozisin tanı gecikmesini etkileyen faktörleri değerlendirmeyi amaçladı. Çalışma ‘Reproductive Biomedicine Online’ adlı dergide yayınlandı.
Hollanda’daki tüm hastanelerde 38 çoktan seçmeli ve 18 açık uçlu soru dahil olmak üzere toplamda 56 soruluk anket çalışması yapıldı. Bu anket, bakım organizasyonu ile ilgili demografik değişkenleri, endometriozis bakımının merkezileşmesi hakkındaki görüşü, mevcut endometriozis bakımını, tıp uzmanları ile tanısal gecikme arasındaki iş birliğini ele aldı.
Ankete katılanların neredeyse hepsi, %91-100’ü, ESHRE kılavuzundaki tanı koyma tavsiyelerine bağlı kalmıştır.
Tanı koymadaki gecikmenin ortalama 42 ay olduğu tahmin edildi. Belirtilerin başlamasından tanıya kadar geçen süre 12 yıla kadar bile varabilmektedir. Kadın doğum doktorlarına göre bu gecikmedeki ana etkenler hem hastalarda hem de tıp uzmanlarında endometriozis hakkında bilgi ve farkındalığın olmayışı, ayrıca tanısal ve geç başvurudaki kısıtlılıklardır.
Bu çalışma, 2014 ESHRE “Endometriozisli kadınların yönetimi” rehberinin Hollandalı jinekologlar arasında genel uyum ve kullanımının yüksek olduğunu gösterdi. Teşhise ilişkin öneriler oldukça kabul görmüş ve bağlı kalınmıştır.
Ancak derin endometriozis şüphesi olan hastaların radyolojik değerlendirmesi ve multidisipliner tedavi sunan bir merkeze yönlendirilmelerine ilişkin kılavuz önerilerine nispeten düşük bir bağlılık vardır.
Tanı koymadaki gecikme hala bir gerçek olduğundan, endometriozis tanısındaki gecikmeleri azaltmak için hem hastaların hem de doktorların bilgi ve farkındalıkları artırılmalı, ayrıca jinekologlar, pratisyen hekimler ve diğer tıp uzmanları arasındaki ve de özellikle farklı hastanelerdeki jinekologlar arasında işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Ayşegül Mut